Merhaba;
Bu makalemde “diyet ve kilo verme” konusunu
kaleme almak istedim. Diyet ve Kilo verme konusunda gerek medya da gerek sosyal
medya da gerekse insanlar arasında çok fazla teorik bilgi, uygulama yöntemi ve
dedikodu var. Günümüzde beslenme uzmanları hariç kimse bu konu hakkında ne
yapması gerektiğini tam olarak bilmiyor ve herkes bir yerden duyduğu diyetleri
yada yöntemleri kendi üzerinde deneyip sonuç almak istiyor. Ama herkes bu
denemelerin temelinde diyet Reçetesinin kişiye özgü olması gerektiğini hatırlamıyor.
Bu makalede diyet ve diyet sürecinden bahsedip kişilerin diyet yaparken
önlerine çıkan zorluklar ve kişilerin sıkça karşılaştıkları başarısızlıklar
üzerine yazmaya çalışacağım.
“Diyet süreci” genellikle bir
insanın etrafından aldığı geribildirimler ve eş zamanlı olarak kilo alarak kendisini rahatsız hissettiğinde
başlayan bir süreçtir. Bu sürecin başında kişi kendisinden büyük bir başarı
umarak diyete başlar. Ancak ilerleyen zaman içinde karşılaştığı çeşitli
sıkıntılar, nefsine hâkim olmama ve yaptığı bilişsel hatalar sayesinde sürecin
eline ayağına bulaşan zor, yıpratıcı ve kişinin psikolojisini önemli ölçüde etkileyen
uzun bir süreç haline gelir. Kişi bu sürecin içine girdiği ilk dakikadan
itibaren kişi üzerine adeta kocaman bir ben diyetteyim tabelası asarve buna
uygun davranmaya başlar. Bu tabela aslında kişinin geliştireceği savunma
mekanizmalarının en büyüğüdür. Kişi bu evrede yemeğin gücünü küçümseyen bir
tavır içine girer. Yemek yeme süreci ile ilgili direnci çok yüksektir. Kısacası
tepeden tırnağa tüm önlemlerini almış olarak diyetine başlar. İlk aylarda kişi
gerçekten çok iyi bir süreç geçirir. Yemek yeme düzenini sağlar. Spor yapma
imkanı varsa spor yapar. Vücudunda belirgin değişiklikler görülmeye başlar.
Ancak ilerleyen zaman dilimi içinde yediği yemek miktarı düşerken bu durumdan
mutlu olmamaya başlar hele ki diyetin ilk aylarında çok hızlı miktarda verilen
kilo miktarı ortalama iki yada üç ay sonunda minimum düzeye gelir. Bazı
zamanlarda kişi hiç verememe durumuna dahi gelebilir. Bu durum karşısında kişi kendince
başarısızlık yaşamaya başlamıştır ve bu durumdan mutlu olmamaya başlamıştır.
Bütün yaptıklarına rağmen bir türlü kilo veremiyordur. O zaman diyet yapmasının
ne anlamı vardır. Burada görüleceği üzere kişi kendi içsel motvasyonu
kaybetmeye başlamıştır ve tekrar yakalayamamaktadır. İçsel motivasyonunu
yakalayamayan kişi git gide etrafının da ona diyete ilgili olarak verdiği geri
bildirimler düşmektedir. Kişi bu içsel motivasyonunun kaybı ve çevresinden
istediği gibi gelmeyen geribildirimlerin etkisi sayesinde psikolojisi çökmeye
başlar. Aynı zamanda kişi yemek yemediğinden dolayı daha sinirli agresif bir
ruh durumu içine girmeye başlamıştır. Bu durum öylesine bir hal alır ki kişinin
kendini sorgulayan ve kendisi hakkında olumsuz düşüncelere sahip olan biri
olmaya başlar. Doğamız gereği bu içsel çatışmayı bitirmemiz ve mutlu olmamız
gerekmektedir. Bu durumda insanın içindeki ilkel insan devreye girerek yeme
dürtüsünün mutlu kişiyi mutlu ettiğini düşündürerek yemek yemesi için baskı
yapmaya başlar. Bu süreden sonra kişi mutlu olmak için yemeye başlar ve sonunda
kişi bir büyük bir umut içinde başladığı diyeti yarım bırakır ve normal
yaşantısına geri döner. Diyeti bıraktıktan sonra kişi eski yaşantısına geri
döner ve eskiden yaptığı yeme alışkanlığının şiddetini arttırarak daha fazla ve
kalorili yemek yemeye başlar. Bu özgürlük düşüncesi sayesinde kişi zamanla
diyet yaptığını unutur ve bu şekilde yaşamaya devam eder. Ancak bir yandan da
yaşamı sürmektedir. Kişinin hayatı Sürdükçe
kişi kilosuna dikkat etmez sağlığında bozulmalar başlar etrafından yine kötü
geribildirimler alır. Ama kişi mutlu olduğundan dolayı bununla barışık olduğunu,
halinden memnun olduğunu gibi savunma mekanizmalarını devreye sokarak kilosu
hakkındaki olumsuz düşünceleri kendinden uzak tutar. Ta ki Bir durumun onu
etkilemesine kadar örneğin kişi alışveriş yapmak ve kendisine uygun beğendiği
ürünleri almak için mağazalara girdiğinde satış temsilcisine beğendiği ürünü
gösterir ve müşteri temsilcisinden istediği bedeni alıp soyunma kabininde
istediği beden üzerine olmayıncaya kadar… bu gibi mini olaylar kişiyi yine
diyetin eşiğine getirir bu sefer kişi daha kararlı ve deneyimlidir. Bir önceki
denemesinde yaptığı hataları yapmayacak erken teslim olmayacaktır. Ama yine
kısır döngümüzün içine girer ve bu kısır döngü sürer gider.
Bunun içi ne yapabilirsiniz eğer
diyet yapan kişi siz seniz mutlak suretle kendinizi bir diyetisyene teslim
etmek zorundasınız. Diyetisyeniniz size uygun diyeti ayarlayacak ve öncelikle
sizde yemek düzeninizde dahil olmak üzere yiyeceklerinizi düzenlemeniz
gerekecektir. Burada diyetisyenin rolü çok önemli diyetisyen kolay ulaşılabilir
ve sorduğunuz sorulara sizin anlayacağınız şekilde cevap vermelidir.
Diyetisyeninize sık sık gitmelisiniz. Çünkü atacağınız her minik adım
(zayıflama) görmeniz ve kendinizi motive etmeniz için gereklidir. Bunun
yanısıra kafanıza takılanları uzmana sormanız hedefinize kolay ulaşmanız adına
yol göstericiniz olacaktır. Kişisel motivasyonunuzu üst seviyede tutmanız
gerekmektedir. Kişisel motivasyonunuz düştüğü için diyeti bırakıyorsunuz. Diyet
yapan kişi başta çok hırslı ve azimlidir. Ancak zaman içinde bu azmi düşer bu
durum yaklaşık diyete başlayalı 3-4 ay arasında meydana gelir kişi bu noktada
diyette yapsa kilo veremez ilerleyemez duruma gelmektedir. Bu durumu aşması
için kararlılıkla diyet reçetesinin üzerinde durmalı ve süreçte durmadan
ilelemeli bir süre sonra bu döngü kırılacak ve kişi kaldığı yerden kilo vermeye
devam edecektir.
Diyet yaparken çevrenizden alacağınız
geri bildirimler ve etrafınızda size değer veren insanların çabalarını görmeniz
gerekmektedir. Diyet zor bir süreçtir. heleki yemeği seven ve damak zevki
gelişmiş kişilerin yeme alışkanlıklarını bozmaları zordur. Bu durumda eski
yemek alışkanlıklarınızdan uzak duracak yeme biçiminizi değiştimeniz
gerektiğinden arkadaşlarınız ve özellikle aileniz bu konuda sizin hevesinizi
kırmamaya özen göstermeliler kısacası her taraftan destek almalısınız.
Tüm bu yukarıda bahsedilen durumlarda
kalıyorsanız yapmak istiyor ancak başaramıyorsanız sizinde psikolojik destek
almanız özellikle bilişsel davranışçı tedaviler ile uzman bir psikologtan
destek almalısınız. Unutmayın bedeninizle geçireceğiniz bir ömrünüz var ona iyi
bakmalısınız.
Sevgiler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder